Geçtiğimiz günlerde, Türkiye genelinde inşaat sektöründe iş güvenliği tartışmalarını yeniden gün yüzüne çıkaran trajik bir olay yaşandı. Şehir merkezindeki büyük bir inşaat projesinde çalışan 32 yaşındaki işçi, henüz bilinmeyen bir sebepten dolayı yüksek bir yapıdan düştü. Olay anında şantiyede büyük bir panik yaşanırken, sağlık ekipleri hemen olay yerine sevk edildi. Ancak, yapılan tüm müdahalelere rağmen işçinin hayatı kurtarılamadı. Bu acı olay, inşaat sektöründe iş güvenliği önlemlerinin yetersizliğini bir kez daha gözler önüne serdi.
İnşaat işçisi olarak çalışan Engin Yılmaz, sabah 8'de işe çıkmış ve gün içerisinde üst katlarda çalışıyordu. Şantiyede bir süre işler yolunda gitse de, öğleden sonra yaşanan gizemli kaza, herkesi derin bir üzüntüye boğdu. İlk bilgilere göre, Yılmaz'ı düşüren sebepler arasında güvenlik ekipmanlarının eksikliği ve iş güvenliği kurallarına uyulmaması öne çıktı. Olay sonrasında şantiye çalışanları, Engin Yılmaz'ın düşüşü sırasında nasıl bir sorunun yaşandığı konusunda birbirinden farklı açıklamalar yaptı. Bazı işçiler, Yılmaz'ın kaygan bir yüzeyde kaydığını, bazıları ise çalışma sırasında kullanılan iskelelerin muntazam yerleştirilmediğini belirtti.
Olay yerine gelen savcı, kazanın sebebini araştırmak üzere bir inceleme başlattı. Ekipler, kazanın meydana geldiği bölgedeki güvenlik kamera kayıtlarını ve ilgili iş güvenliği belgelerini incelemek üzere el koydu. Şantiyenin sahibi olan Şahin İnşaat, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, iş kazalarının önlenmesi için her türlü tedbiri aldıklarını, ancak bu tür olayların her zaman olabileceğini savundu. Ancak, işçi sağlığı ve güvenliği örgütleri, savcılığın olayla ilgili yapacağı araştırmanın takipçisi olacaklarını belirterek, inşaat sektöründeki denetimlerin artırılması çağrısında bulundu.
İnşaat sektörü, ne yazık ki iş kazalarının en yaygın yaşandığı alanlardan biridir. 2022 yılında, Türkiye genelinde inşaat sektöründe kaydedilen iş kazalarının sayısı, ministerliğin verilerine göre, 3.000'in üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Bu kazaların büyük çoğunluğu ise yüksekten düşme, iş yerinde meydana gelen elektrik çarpması ya da iş kıyafetlerinin yetersiz kalmasından kaynaklanıyor. Ancak, bu acı olay, ihmallerin çok daha derin sebeplerle sarmalandığı gerçeğini ortaya koyuyor.
İş güvenliğinin sağlanması için gereken mevzuatlar, kural ve düzenlemelerin doğru bir şekilde uygulanmasının yanı sıra, işverenlerin bu konudaki duyarlılığının artırılması da büyük bir önem taşımaktadır. Bu bağlamda, işverenlerin iş güvenliği eğitimlerine daha fazla önem vermesi, çalışanların gerekli bilgileri edinmelerine fırsat tanıması gerekmektedir. Aynı zamanda, inşaat sektörü çalışanlarının düzenli olarak sağlık kontrollerinden geçirilmesi, iş güvenliği konusunda bilinçlendirilmesine yönelik seminer ve çalışma programları düzenlenmesi önerilmektedir.
Uzmanlar, iş kazalarının azaltılması için iş güvenliği ile ilgili teknolojik çözümlerinde devreye girmesi gerektiğini ifade ediyor. Örneğin, giyilebilir teknoloji cihazlarının kullanılması, işçilerinin hareketlerini ve potansiyel tehlikeleri anlık olarak izleyerek, kazaların önüne geçilmesine yardımcı olabilir. Bunun yanı sıra, işyerinde yapılacak güvenlik tatbikatları ve simülasyonları, çalışanların kaza anında nasıl davranmaları gerektiği konusunda hazırlıklı olmalarına olanak tanır.
Inşaat sektöründe yaşanan bu tür trajik olaylar, toplumda büyük bir etki yaratıyor. Engin Yılmaz’ın acı kaybı, yalnızca onun ailesini değil, tüm işçiler ve inşaat sektörü için bir uyarı niteliği taşıyor. Camiada herkesin bilmesi gereken; işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında atılacak her adım, bir canın kurtulması ve daha güvenli bir çalışma ortamı sağlanması adına son derece önemlidir. Umarız ki, yeni yaşanan bu olay, gelecek için bir ders ve çözüm üretim sürecine katkıda bulunur. İnşaat sektörü, insan hayatının kıymetini anladığı zaman, iş kazalarının da önüne geçmek mümkün olacaktır.