Isparta, Türkiye'de tarımın önemli merkezlerinden biri olarak bilinirken, özellikle meyve yetiştiriciliği ve gül üretimi açısından oldukça bereketli topraklara sahiptir. Ancak son dönemde yaşanan zirai don olayları, bu bereketli toprakları büyük bir tehlikeyle karşı karşıya bıraktı. Elma, gül, kiraz ve kayısı gibi üretimde önemli ürünlerde meydana gelen kayıplar, hem çiftçileri hem de yerel ekonomiyi derinden etkiledi. Bu durum, sadece Isparta'nın değil, Türkiye'nin tarımsal üretimini de olumsuz yönde etkileme potansiyeline sahip.
Türkiye'nin birçok bölgesinde bahar aylarının gelmesiyle birlikte hava sıcaklıkları artarken, Isparta'da aniden meydana gelen zirai don, birçok çiftçinin ürünlerini tehdit etti. Hava sıcaklığının düşmesi, toprakta bulunan su buharının donmasıyla birlikte, meyve ağaçlarının çiçeklerini ve genç meyvelerini olumsuz etkiledi. Özellikle elma ve kiraz ağaçlarında görülen hasar, Çiftçi Kayıt Sistemi verilerine göre, üretim kaybının yüzde 30'a kadar çıkabileceğini göstermektedir. Bu durum, yüksek kaliteli ürün bekleyen çiftçileri zor bir duruma sokarken, bunun yan etkileri de giderek hissedilmeye başlandı.
Isparta'daki çiftçiler, yaşanan don olayının yanı sıra hızlı bir şekilde değişen iklim koşullarının da etkilerini hissetmeye başladılar. Her yıl bahar aylarında yaşanan don olayları, çiftçilerin ekinlerini korumak için yeni stratejiler geliştirmelerini zorunlu kılıyor. Önceden hava durumu tahminlerine dikkat eden çiftçiler, uygun tedbirler almadıkları takdirde ürün kayıplarının daha da artacağından endişe ediyorlar. İklim değişikliğinin tarım üzerindeki etkileri, sadece Isparta'yı değil, tüm Türkiye'yi tehdit eden küresel bir sorunun yansımasıdır. Bu nedenle, İsparta’da yaşayan çiftçilere destek olunması, yaşanan kayıpların telafi edilmesi açısından oldukça önemli bir ihtiyaçtır.
Isparta’da gül ve kayısı üreticileri de zirai don olaylarından etkilendiler. Gül çiçekleri, don nedeniyle açmamış, bu nedenle hasat dönemi en az üçte bir oranında azalacak gibi görünmektedir. Kayısı üreticileri ise, ağaçlarını soğuklardan korumak amacıyla farklı yöntemler denemek zorunda kaldılar. Ancak bu yöntemlerin etkili olup olmadığı, önümüzdeki günler içinde netleşecektir. Geçtiğimiz yıl kuraklık yaşanırken, bu yıl zirai don, çiftçilerin en büyük kabusu haline geldi. Çiftçiler, hava tahmin raporlarını gün gün takip ederek, olası kayıpları en aza indirmek için özel önlemler almak zorunda kaldılar.
Isparta'daki tarım üreticileri, tarım kooperatifleri ve ilgili kurumlarla birlikte hareket ederek, bu sorunların üstesinden gelmeye çalışıyorlar. Ancak bu durum, sezona giremeyen çiftçilerin ve tarım işçilerinin yaşadığı ekonomik kaybı da derinleştiriyor. Bu nedenle, Çiftçi Kayıt Sistemi aracılığıyla belirlenen hasarların hızla tespit edilmesi, çiftçilerin zararlarının tazmin edilmesi bakımından büyük önem taşıyor. Tarım Bakanlığı'nın bu konuda atacağı adımlar, sadece Isparta'daki değil, benzer sorunları yaşayan tüm bölgelerdeki çiftçiler için kritik bir rol oynayacak.
Sonuç olarak, Isparta'da yaşanan zirai don olayı, yerel tarım ekonomisinde ciddi kayıplara neden oldu. Elma, gül, kiraz ve kayısı gibi ürünü etkileyen don olayları, çiftçilerin geçimlerini doğrudan etkilerken, aynı zamanda bölge ekonomisine de ağır darbe vurmuş durumda. Tarım alanında alınacak önlemler, bu tür doğal afetlere karşı farmer olabilecek parantezlerin oluşturulmasına yardımcı olabilir. Çiftçilerin desteklenmesi, tarımsal üretim verimliliğinin artırılması ve iklim değişikliğiyle mücadele adına atılacak adımlar, gelecekte benzer sıkıntıların yaşanmasını önleyebilir. Bu noktada bölgesel tarım politikalarının yeniden gözden geçirilmesi ve yerel üreticilerin sesine kulak verilmesi şarttır. Isparta, bu tür zorlukların üstesinden gelme kapasitesine sahip bir bölge olsa da, işbirliği ve dayanışma ile daha güçlü bir tarım sektörü yaratmaya ihtiyaç vardır.